9863,27%1,88
34,75% 0,10
36,60% 0,33
2957,36% 0,48
4831,50% 0,59
Kur’an’ın ön sözü olarak kabul gören Fatiha suresinin kısaca tefsiri.
Kur’ân-ı Kerîm’in fihristi, mukaddimesi, önsözü olan Fâtiha sûresi, Mekkî bir sûredir. Kur’ân’ın hülâsasını bünyesinde barındırır. Ümmü’l-Kur’ân, Sûre-i Hamd, Sûretü’ş-Şifâ gibi isimlerle anılır.
Mekke’de ilk inen sûrelerdendir. Mekke’de bir defa ve Medîne’de bir defa olmak üzere iki kez nâzil olduğu da rivayet edilmiştir.
Sûre, hamd, sözleşme ve duâ olmak üzere üç bölümden oluşur.
Hamd; büyük gücü, otoriteyi ve varlığı vurhgulamak için yapılan övgüdür. İçten gelen bir duyguyla, lâyık olduğundan dolayı birisini övmektir. Tâbiri câizse, varlığının önünde hürmetle yerlere eğilmektir. Şükürden daha geniş muhtevalıdır. Şükür bir nîmete, bir iyiliğe karşı yapılır. Hamd, ise nîmet verilsin verilmesin, iyilik yapsın yapmasın her türlü minnettarlığı ifade eder. Dil, beden ve kalbin minnet ve şükrünü içine alır.
Âlemler, Yaratıcı’sına, mûcidine delâlet eden her türlü varlığı içine alır. Sayısını ve adını bilmediğimiz nice âlem vardır. Hazret-i Ali, “İnsanın her bir parçası bir âlemdir.” demektedir. Bütün bunları yöneten, idare ve sevk eden, besleyip büyüten Allah Teâlâ’dır. İşte böyle âlemlerin Rabbine hamd olsun.
İşte biz, böyle yüce bir Rab’le sözleşme yapıp günde kırk defa tekrar ederiz ki:
Kulun, Âlemlerin Rabbi ile yapmış olduğu sözleşme vesikasıdır bu cümle... Fâtiha sûresini günde beş vakit namazda, kırk defa okuduğumuza göre, bu sözleşmeyi de en az kırk kez tekrarlıyoruz.
Sûrenin sonunda ise duâ kısmı bulunmakta:
Dosdoğru yolun özellikleri nelerdir? diye soracak olursak:
6-7. “Kendilerine nîmet verdiklerinin yoluna (peygamberlerin, sâlihlerin, sıddîkların ve şehidlerin yoluna)[1] ilet. Gazaba uğrayanların (yahudilerin) ve sapıtanların (hıristiyanların) yoluna değil.” Âmîn.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.