Tarih: 28.06.2022 14:01

Dinimizde misafirlere karşı görevlerimiz

Facebook Twitter Linked-in

Peygamberimiz şöyle buyuruyor:  “Allah’a ve ahiret gününe inanan, misafirine ikram etsin. Allah’a ve ahiret gününe inanan, yakınları ile ilgisini devam ettirsin. Allah’a ve ahiret gününe inanan ya hayırlı bir söz söylesin veya sussun.”

Misafirlere karşı başlıca görevlerimiz şunlardır:

  1. Misafirleri güler yüz ve tatlı sözle karşılamak,
  2. İyi bir şekilde ağırlamak ve bir şeyler ikram etmek,
  3. Misafire karşı asık suratlı olmamak,
  4. Yanında çocukları ve hizmet edenleri azarlamamak,
  5. Misafir gideceği zaman onu güler yüzle uğurlamak.

Yakınlarımızı, büyüklerimizi ve dostlarımızı uygun zamanlarda ziyaret etmek de yerine getirilmesi gereken ahlaki görevlerimizdendir.

Bu, dostluk bağlarının ve kardeşlik duygularının kuvvetlenmesini sağlayan güzel bir davranıştır.

Ziyarette şu hususlara dikkat edilmelidir:

  1. Ziyaret için uygun bir zaman seçmek,
  2. Ziyaret, usandıracak şekilde çok sık olmamak,
  3. Ziyaret edilecek kimseye mümkünse önceden haber vermek,
  4. Elbise temiz, kılık, kıyafet düzgün olmak,
  5. İzin almadan kimsenin evine veya odasına girmemek,
  6. Kendisine ikram edilen yemeği kötülememek,
  7. Ev sahibinin sevinç ve kederine ortak olmak.

Din kardeşlerini Allah rızası için ziyaret edenler, Allah’ın sevgisini kazanırlar.

“Adamın biri, başka köyde bulunan bir (din) kardeşini ziyarete giderken Allah Teala bu kişinin yolunu gözetlemek için bir meleği görevlendirmişti. O adam yolda meleğin yanına gelince melek nereye gittiğini sordu. Adam;

—Şu köyde bir kardeşim var, ona gidiyorum, cevabını verdi.

Melek;

—O adamın sana geçmiş bir iyiliği var da onu devam ettirmek için mi gidiyorsun, dedi. O da;

—Hayır, ben o kimseyi sadece Allah için severim, dedi. Bunun üzerine Melek;

—Ben Allah’ın sana yolladığı elçisiyim. Sen o adamı nasıl seviyorsan,

Allah da seni öylece seviyor, dedi.”

  1. a) Selamlaşmak

Selam, Müslümanlar arasında sevgi ve dostluğa vesile olan güzel bir davranıştır. Selam vermek sünnet, verilen selamı almak farzdır. Selam, aynı zamanda Allah’ın isimlerindendir. Allah Teala, Kur’an-ı Kerim’inon iki yerinde müminlere selam vermiştir.

Selam, her türlü afet, bela ve kötülüklerden uzak olmak anlamındadır. Böylece selam veren kişi, din kardeşinin afet ve kötülüklerden uzak olmasını istemiş ve onun iyiliği için dua etmiş demektir.

Selamlaşma hakkında Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyruluyor:

“Bir selam ile selamlandığınız zaman siz de ondan daha güzeli ile selamlayın yahut aynı ile karşılık verin.”

Peygamber Efendimize birisi,

—Ya Resulallah! İslam’ın hangi ibadeti hayırlıdır, diye sordu.

Peygamberimiz şöyle cevap verdi:

—Yemek yedirmen, tanıdığına ve tanımadığına selam vermendir. Selamlaşmak, Müslümanlar arasındaki sevgiyi artırır, kardeşlik duygularının kuvvetlenmesine vesile olur. Peygamberimiz şöyle buyuruyor:

“İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Size, yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamlaşmayı yayınız.” Selamın şekli: “Esselâmü aleyküm” sözüdür. Önce selam veren bu cümleyi söyler. “Selâmun aleyküm” şeklinde söylemek de caizdir.

Selamı almanın şekli ise “Ve aleykümüsselâm”dır. Bu “ve” harfi olmadan “Aleykümüsselâm” olarak da söylenebilir. Verilen selamı “ve aleykümüsselâm ve rahmetüllahi ve berekâtüh” şeklinde almak en güzel olanıdır.

Selam verenin de “Esselâmü aleyküm ve rahmetüllahi ve berekâtüh” şeklinde selâm vermesi daha faziletlidir. Böyle verilen bir selâma “Ve aleykümüsselâm ve rahmetüllahi ve berekâtüh” diyerek karşılık verilir.

Selam verirken, selam verilen kişiye hiçbir şekilde eziyet vermemek ve onu rahatsız etmemek niyetiyle selam verilir. Böylece selamlaşma, selam veren ve alanın birbirlerine iyi duygularını ifade ederek karşılıklı güven duymalarına vesile olur. Selama aynı niyetle karşılık verilmelidir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —