Cengizhan…
Anadolu’yu yerle bir edip ilerliyor.
Bir şehri kuşatır.
Teslim alır.
Şehre girer.
Eli silah tutan genç-yaşlı tüm erkekleri toplar.
Kendi mezarlarını kazmalarını ister.
Bu sırada bir ihtiyar…
Yalvar-yakar Cengizhan’ın yanına yaklaşır.
Gözyaşları içerisinde yalvarır.
- Şurada mezarını kazan yirmi yaşındaki genç, benim oğlumdur.
Daha çok genç…
Ne olur onu affedin.
- Affetmem ihtiyar.
Çünkü sen oğlun uçurumun kenarındayken ağlıyorsun.
Vatanın uçurumun kenarındayken sadece seyrettin.